29 Eylül 2008 Pazartesi

Zaman çabuk geçiyor ama ben yavaş

Kendimde değiştirmek istediğim birşey varsa o da şu el ve beyin yavaşlığıdır. Beyin yavaşlığım aptal olduğumdan değilde (en azından ondan olmadığını sanıyorum), daha çok milyon tane fikir ve düşünce parçalarının kafamın içinde vızır vızır geçmesinden kaynaklanıyor. Hayal gücü hiç durmuyor ama hep no action, hep no action. Shut up an just do it, shop...


İstanbul´da bulunmam benim için önümde olan çoğu engeli aşmanın yada o engellerle direkt yüzyüze olabilip, onları teker teker aşağa indirmenin bir numaralı motivasyonu benim için. O yüzden, "çooook çalışmam lazım, çook". Yapacak çok şey var.


İstanbul´un diğer bir güzel tarafı ise, panjurumu açtıktan sonra en az beş dakika içinde beni "mırnav"lama serenatlarına tutan sokak kedisi. "I am fınally where I belong" dedittirecek hislere büründürüyor o mırnavlamalar. Kendi kedim (ki onun yeri apayrı)beni tanımakta her ne kadar güçlük çeksede, bu kedicik, 1,5 sene önce kaldığı yerden devam etti. Bir an için de ilham kaynağım oldu. Penceremden bakarken.....
Günün son söyleşisi ise moda üzerine dert edilmeyecek tatlı dertlerden - ayakkabı konusu. Hangi akla hizmet ederek devamlı topuklu alıyorum bilmiyorum. İçimde almak ve giymek istediği dipsiz bir kuyu. Ama gel görki Türkiye´nin engebeli yollarında imkansız gibi birşey. Buna bir çare bulmalıyım, bulmalıyız.....Taktikleri olanları dinliyorum!

23 Eylül 2008 Salı

Sürreal İstanbul´da Real Ben

Hava alanından çıkışımda karşıma çıkan "İstanbul´da bir Sürrealist" posterlerini görünce kendi kendime "acaba rüyamı görüyorum yine?  bu posterler bir ipucu mu?" diye bir kaç kez sordum kendime.  Ama gel görki Salvador Dali amcamız gelmiş İstanbul´a ve yapılacaklar listesinin başına konmuş.

Çoook uzun zamandan beri uzak kaldığım bu diyarlara kendimi ancak bugün atabildim. Ancak telaşım çok olduğu için şöyle şehiri içime çekemedim henüz.  Sahilde bir yerde şöyle aheste aheste telaşsız bir çay içene kadarda "heh, geldim memlekitime" demiyeceğim....

İlk gözlemlemelerim arasından notlar (tabi moda ile ilgili) - 

:| Yağmurlardan dolayı ya da yağmur yağacağını sananlardan dolayı bir düzine hatunda "Wellies" marka/tarz yağmur botları gördüm. 

:( Cadde kızları hala orijinal olmamakta inat edip uzun bele kadar düz saç kopya kopya caddeyi arşınlamaya devam ediyor.  Her görüşümde gözlerimi kaçırıyorum.  Midem kalkmasın diye. Bir buçuk sene geçti hatunlaaar, başka bi şekilde birbirinizi taklit edin artıkın.

:) Harvey Nichols gece kıyafetlerinde %70 indirimde. Tabi yine tuzlu ama %70 daha az tuzlu.

21 Eylül 2008 Pazar

Kokoreç först stop


1,5 sene sonra şükür kavuşturana! İlk durağım Kızıltoprak Şampiyon!

17 Eylül 2008 Çarşamba

Shopkolik yollarda....



Hani kimsenin umrunda değilde, bloglarda millet "ben tatile çıkıyorum, biraz yokum" diyence kıskanmışımdır çünkü uzundur öyle bir yerlere gitmişliğim yok. gerçi ben tatile çıkmıyorum ama iki günlük güzel sonuçlanacak uzuuuuun bir yolculuğa çıkıyorum :) just humor me....Bu yolculuğun kötü tarafı, bavula sığdıramadığım ayakkabılarımı geride bırakmam :P Onlar sonradan gelecek....Bana hayırlı yolculuklar.....




O esnada şunla idare edin....Fashion For Freelancers, mucks