Proğram: Spor salonuna üye olduğum halde miskinlik, tembellik, ve ne yapacağımı bilmemek gibi sebeplerden fazla uğramadığım bir gerçekti. Şans eseri markete giderken yeni bir yerin açıldığını gördüm ve meraktan girdim. Personal training - kişisel spor eğitimi - yapan bir şirketmiş. Resmen "bahanelerimin" yok olduğu bir ortamdı. Fit olmak için başka bahanem yoktu! :)
- Spor salonuna sadece randevuyla gidiliyor. Haftada 3 gün en fazla gitmek şartıyla önceden randevunuzu alıyorsunuz. Size uygun saatler de gidiyorsunuz. Spordan 3 saat öncesine kadar iptal ettiniz, ettiniz. Etmediniz, o seansa verdiğiniz para uçuuuup gitti! Para = motivasyon. :D
- Eğitimenim gayet fit ve hoş bir bayan olduğu için ayrıca motivasyon oldu. :) O yapabilirse ben niye yapamayım mantelitesiyle gidince spor daha zevkli oluyor. Ayrıca oturup ölçülebilir bir gaye ediniyorsunuz. Ayda bir ölçümlerde insan değişimi görünce daha da çok zevk alarak gidiyor spora. İdol = motivasyon.
- Kendimdeki değişiklikleri hemen hemen 3 haftada farkettim. İnsan azıcıkta olsa "acaba hayalmı kuruyorum sadece" dediği olyor insanın. Ama ayna çok şey anlatıyor.
- Tabi ki yemek çok büyük bir faktör. Protein tüketimi çok daha yükseliyor. Çalıştırdığımız kasların yağları eritmesi için önemli bir faktör.
